Yorumları: 53
Konuları: 1
Kayıt Tarihi: 07-01-2024
Rep Puanı:
0
Cinsiyet: Erkek
Şu an böyle düşünmeniz çok doğal ama bilin kirli ve iğrenç değilsiniz bu bir virüs milyonlarca virüa türünden biri sana da bana yan komşuna da sokaktaki insana da bulaşır bulaşıyor da het gün binlercesine...Hata yapmışsak yaptık ya morlinizi bozmayın bunun için hayat güzel ve devam ediyor lezyon varken dikkat edin sadece bu ...ne hastalıklar var bize de bununla yaşaması düştü şimdilik yakın zamanda kurtulacağına inanıyorum..Hayatınızı karartmasına izin vermeyin bu virüsün uçuktur çıkar geçer..İğrenç veya kirli insanalr değilsiniz tam tersine burada olup önlem korku yaşıyorsanız güzel insanlarsınız burada olmayan önemsemeyen farkında olmayan o kadar çok insan var kii.pozirif kalın buna alıştırın umut hep var
Yorumları: 9
Konuları: 1
Kayıt Tarihi: 22-09-2024
Rep Puanı:
4
Cinsiyet: Kadın
herkese selam,
bu başlıktaki yazıların her birini çok ayrıntılı bir şekilde okumadım ama mevzubahis olan başka birine durumu açıklamak olduğu için size kendi öykümden bahsetmek istiyorum.
ben virüsü 22 yaşındayken yaşadığım ilk cinsel birliktelikle kaptım, karşımdaki insan tanıdığım bir insan da değildi, kendi içimdeki cinsellik tabusunu yıkmak adına attığım bu adım bütün hayatımı etkileyecek bir şeye sebep oldu. o kişiye sorduğumda da böyle bir şeyden haberim yoktu filan dedi. hatta ben ilk atağımı geçirirken dahi benimle birlikte olmaya çalıştı filan. neyse burayı geçiyorum. o kişiyi suçlamayı da bıraktım artık napim.
sonra ben bir buçuk sene kimseyle bir şey yaşamadım. yani daha cinsellik ne nasıl yaşanır bunun ayırdında değilken herpesle yaşamayı öğrendim. ve o zamanlar ayda bir gibi bir sıklıkla, çoğunlukla regl dönemlerinde atak geçiriyordum.
2024 yazında ilk defa öylesine konuştuğum bir çocukla sabaha kadar konuştuğumuz ilk gece laf buralara geldi ben de anlattım. nasıl olsa öyle bişey olucak aramızda güdüsüyle yaklaşmamıştım hiç. o yüzden söylemiştim amaan diyerek. bir de değiştiremeyeceğim bir şey sonuçta. sonra neyse, o başka bi şehirdeydi, benim şehrime gelince sevgili olduk. birlikte de olmamıza rağmen onun benim hakkımdaki soru işaretleri çok daha ataerkil bir yere kaydı. bana “tamam bu böyle ama seni seviyorum, hatta eşitlenelim bana da bulaşsın da geçsin istiyorum bu gerginlik” diyen kişi, bana “zaten hep senden önce bi kişi oldu derler, allah bilir başka kimlerin altına yattın, orospusun, arkadaşımla konuştum hiç de böyle birine benzemiyor dedi senin için” vesaire vesaire şeyler söyledi. bana bu tarz cümleleri kurarken, onun bodycountı benden çok daha fazla ve korunmasız ilişki sayısı da çok, beni “böyle” diyerek damgalayan arkadaşı da çok daha uçarı bi cinsel hayata sahip.
ben çoook uzun zaman boyunca kendimi yerin dibinde hissettim. eksik, günahkar, cezalandırılmış, değersiz, hiçbir şeyi hak etmiyor gibi. bok gibi. hiçbir zaman sevileceğimi düşünmedim. en son beni bu kişinin hakaretlerinden sıyıran şey, yine bi hakaret oldu.
“senin çocuğun olsa ne olacak orospunun çocuğu olmuş olacak” dedi bana.
bu cümleden sonra, normalde gerçekten yüzüne bakmamam gereken bu insanın gerçekten yüzüne bakmamam gerektiğiyle yüzleşmiş oldum. ben ondan daha eğitimliyim, daha zekiyim, sosyal hayatta daha başarılıyım, daha entelektüelim, daha bilgiliyim HER konuda. fakat kendimi ondan daha değersiz hissettiğim için bütün sözlerine önem veriyordum. neden? korunmasız seks eylemini ikimiz de yaşamış olmamıza rağmen, ona hastalık bulaşmamıştı, bana bulaşmıştı. sırf benim elimde olmayan bir şey için ben neden onun sözlerine önem vereyim ki. ve beni en çok ayağa kaldıran şey de şu oldu o süreçte. hayatımda hiç çocuk yapmayı düşünmedim. fakat doğmamış çocuğumun gururunu korudum. kendimle aynaya bakıp konuşmuştum o gece. sen haysiyetli ve iyi bi insansın diye.
fakat yine de, bu durumu açtığım ilk kişiden böyle tepki almak, bende bu durumu kimseye açmama yönünde bir şey oluşturdu. o kişiyle beraberken daha fazla atak geçirdim. cinsel birliktelikler atak sayımı arttırdı vesaire.
bu senenin başında dört beş ay süren aşk dolu bi ilişkim oldu. onun sonu başka sebeplerle gelmiş olsa da, hayatıma girmiş bu 3. kişi bana en çok şunu öğretti: kimsenin beni geçmişimle yargılamasına izin vermemeyi. beni öyle güzel sevdi, bana o kadar iyi hissettirdi ki, o hayatıma girdiği birlikte olduğumuz zamanlarda dahi, hiçbir seks atak geçirtmedi bana. son bir senedeki atak sayım, düzenli olarak hiçbir şey kullanmamama rağmen, sadece o kişinin psikolojik desteği ve beni yargılamamasıyla birlikte çok çok çok azdı. ayrıldıktan sonra da yani temmuz ayından beri ilk defa şu an atak geçiriyorum, bunda da muhtemeldir regl üstüne hasta oldum ve antibiyotik filan kullandım, bağışıklığım düştü bu yüzden. bu siteye de aklıma geldi o yüzden girdim.
bana sorarsanız herpesle gerçekten savaşmanın tek yolu, o yokmuş gibi davranmak. ben taşıyıcı olduğumu unuttuğum aylar geçirdim. ve hiç atak geçirmedim. bazen acaba çıkacak mı diye düşündüğüm zamanlarda ne olur ne olma diye bir tane valtrex içiyordum o kadar. önemli olan şey gerçekten bağışıklığı yüksek tutmak ve mental olarak kendinizi bu virüsü taşımadığınıza inandırmak. aklınıza bile getirmemek.
her yeni insanla tanışırken bu kendini hatırlatan bir süreç oluyor biliyorum bunu. fakat gerçekten güçlü durmak lazım. bugün kendime şunu sordum kendimi kötü hissettiğimde. bu hastalığı cinsel yolla değil başka bir şekilde kapmış olsaydın kendini bu kadar suçlu hissedecek miydin. hayır hissetmeyecektim. sırf cinsellik yaşamak istedim ve başıma herkesin başına gelebilecek talihsiz bir olay geldi diye kendimi lanetlemeyeceğim.
her biriniz bu virüsten çok daha fazlasısınız. bu virüs insana değersizlik hissi yüklüyor en fazla. fakat hayır. birini gerçekten seven, gerçekten her koşulda onunla hastalığı da paylaşıyor başka şeyleri de.
ben çok daha erken dönemde bu hastalığı söyleme taraftarıyım karşı tarafa. sevdikten sonra söylemek de kandırmak olmaz bence. fakat yine de erkenden söylemeyi sanırım kendim için daha güvenli buluyorum. çünkü nasıl o kişi beni sevecekse bu süreçte, ben de onu seveceğim ve ona söylediğimde bana hayır diyip beni bırakırsa ben duygusal olarak daha çok etkilenirim gibi hissediyorum. bu yüzden temkinli yaklaşıyorum.
önemli olan tek şey gerçekten kendini bilmek. iyi bi insan olduğunu. ve değerli olduğunu. karşınızdaki insanın sizi virüs yüzünden reddetmesinin sizi değersiz yapmadığını.
son bir aydır yeni biriyle tanıştım. onunla mental olarak her şeyi konuştuğumuz bir gece yaşadık, herhangi bir cinsellik vs. olmaksızın. ve bana söylediği şey, sen kabul etmişsin, kimse sana zarar veremez artık sen güçlüsün dedi. hala aramızdaki şey bir kademe atlamadı yani tam olarak flört müyüz arkadaş mıyız ondan bile emin değilim fakat her koşulda, o beni bundan sebep istemezse dahi, ok benim için. demek ki beni sevmesi gereken kişi değil derim geçerim.
lütfen kendinizi lanetlemeyin ve bu başa çıkılamayan bir şey gibi davranmayın kendinize. gerçekten ne kadar yok sayarsanız o kadar yok oluyor.
dolayısıyla ben buraya girmeyi de kendi açımdan sağlıksız buluyorum. çünkü bu konu üstüne bu kadar konuşmak dahi benim için tetikleyici bir şey.
neyse, herkese iyi geceler diliyorum ve öpüyorum.